1 Şubat 2020 Cumartesi

KOZMOENERJİ SİSTEMİNDE ENERJİ MERKEZLERİNİN DENGELENMESİ


KOSMOENERJİ SİSTEMİNDE ENERJİ MERKEZLERİNİN DENGELENMESİ

 
Enerji merkezlerinin-çakraların- dengelenmesi birinci çakradan yukarı 1-5 kadar yapılır. 6-7 çakralarla çalışılmıyor! İlk başta enerji merkezinin belli bir titreşimde çalışması gerektiğini bilmemiz lazım. Çakra yavaş çalışıyorsa, titreşimi aşağı çekilmişse, onun titreşimini yükseltmek gerekiyor. Ve tam tersi, çok hızlı çalışan çakrayı yavaşlatmamız gerekiyor, çünkü bu iki durum da psikolojik ve fizyolojik hastalıklara neden oluyor.
Çakraların dengeleme işlevi  birinci enerji merkezi Mulathara’dan başlıyor. Sağ elimizi ön tarafa, sol elimizi aynı hizada arka tarafta tutuyoruz. Sağ el her zaman ön tarafta, sol el arkada oluyor. Açtığığınız enerjiler iki elinizin arasına enerji akımı yaratıyor. Yapabildiğiniz kadar yakın temas gerekiyor. 4 –cü çakrada elin pozisyonu değişiyor, sağ el dikey, sol el ise yatay tutuluyor.
Yukarıdan aşağı doğru çakra dengelenmesi Altın piramit kanalının yardımıyla master ve magistır tarafından yapıla bilir.
Enerji merkezleri Firast, Zefs, Farun –Buda kanallarıyla çalıştırılıyorlar. Buraya isteye bağlı Şaon kanalını da ilave ede bilirsiniz.
Kosmoenerjide çakraların dengelenmesi altın balon sistemiyle yapılıyor. Altın balon sistemi 4 basamaktan oluşuyor.
Omurganın yanında bir balon düşünün ve bu balona Firast, Zefs , Farun –B. enerjilerini, adlarını tekrarlayarak, ellerinizin vasıtasıyla yükleyin.
İkinci pozisyon, siz Firast, Zefs, Farun –Buda söyleyerek devam ediyorsunuz. Birinci pozisyondan ikinciye geçit bir anda gerçekleşiyor, kafanızın içinde bir titreşim, ses, gıcırtı hissedersiniz.  Balon aniden sim siyah oluyor, balonun dış kenarlarında ise altın ışık parlıyor. Bir nevi güneş tutulması şekline benziyor. Balonun siyah renkle kaplanması doğru yolda çalıştığınızın işaretidir. Firast, Zefs, Farun –Buda söyleyerek devam ediyoruz.
Üçüncü pozisyon- yine kafanızda bir tepki hissedesiniz ve siyah renk ve altın ışık yok oluyor, yerine siyah lekelerle altın balon geliyor. Normal çalışmada bu pozisyonda elleriniz çok ısınır. Çalışmaya devam ediyoruz.
Dördüncü pozisyon- siyah lekeler yok oldu, altın renginde yanar döner balon oluyor( sanki altın kaynıyor).  Balon sakinleşiyor, üzerinde çok hafif dalgalar var, balon aynı zamanda hareket ediyor, dönüyor. Balona çalıştığınız çakranın rengini hafiften yükleye bilirsiniz. Bu şekilde enerji merkezi ideal durumda , dengelenmiş sayılıyor.
Trekuta (6 çakra) ve Lotos( 7 çakra)  ile enerjileri, enerji merkezlerini, auranı doğrudan gören kozmoenerji uzmanı, master ve magistır çalışa bilir.
Çalıştığınızda birinci pozisyonu imajine ettiğiniz zaman peşinden o biri pozisyonlar kendiliğinden oluşacaklar. Ellerinizin maksimum ısınması 3 pozisyona geçidi işaret ediyor.
Sizlere anlattığım bu altın balon sistemi klasik Vladimir Petrov ‘un okulunda kullanılıyor. Kozmik enerji sisteminin yaratıcısı V.Petrov seminerlerinde çakra dengelenmesini aynen size aktardığım şekilde anlatıyor.


31 Ocak 2020 Cuma

KOZMİK ENERJİLER: ŞİVA KANALI.

Şiva kanalı hafızayı, bilime ve sanata ilgiyi güçlendiriyor. Üçüncü gözü açıyor.
Aynı zamanda Şiva kanalı her türlü büyü ve negatif etkilerden arındırma özelliği taşıyor.
Ruhsal gelişimi, içsel görüşü geliştiriyor. Bilinci ve bilinçaltını negatif kayıtlardan, blokajlardan arındırıyor. Pozitif düşünceyi programlıyor.
Bu kanal öğrencilere eğitimde ve sınavlarda başarılı omak için kullanılıyor. Şiva kanalı genelde tek açılıyor. İyi bir sonuç almak için önce FİRAST+ŞAON, veya MAMA+1MACİK enerjileriyle arınma yapmakta fayda var. Sonraki seanlarda tek Şiva'yı açıp kişinin kafasına veya kafasının biraz üzerinde konsantre oluyoruz. Kanal beynin potansiyelini, işlevini güçlendiriyor. Bu kanalı seans zamanı ve seanstan sonra kişinin üzerinde tutmak gereklidir. Bir öğrenciye sınav öncesi (20-30 dakika) Şiva'yı açtığınızda sınavı başarılı olur, öğrenci unuttuklarını anımsar.
Şiva negatf programları kaldırır, karmayı iyileştiriyor,iradeyi güçlendiriyor, başladığınız işi sonuçlandırmakta , doğru kararı almakta yardımcı oluyor. Kişiliği dengeliyor. Şiva bizim bilincimizle, kişiliğimizle çalışıyor.

KOZMİK ENERJİLER. PERUN KANALI

PERUN  üst düzey magistr blokunun kanalıdır. Gök ateşi kanalıdır. Bu kanalın adı Slavyan mitolojisinde ateş ve yıldırım tanrısı sayılan Perunla bağlıdır.Varlıkları yakıyor, alanı arındırıyor.
Astral seyahetlerde koruma amaçlı ve negatif enerjilerle mücadlede kullanılıyor.
Perun düşünce şekliyle açılıyor. Çalıştığımız kişiyi yüksek ateş duvarının merkezine  alıyoruz. Kanal düşünce şekli devam ettiği süreçte çalışıyor.
Kanal ağır hastalarda ve varlıklardan arınmada kullanılıyor. Başka kanalların yapamadığı güçlü varlıklardan arınmayı Perun yapıyor.
Solunum sisteminin hastalıklarını tedavi ediyor, kanser dahil, bronşit, pnevmoni, soğuk algınlığını tedavi ediyor. Kendimizle çalştığımızda kanalı üzerimize açıyoruz. Perun kanalına uyumlanmadan varlıklarla çalışma tehlikeli olabilir.
Perun Glaihle birlikte çok güzel uyum sağlıyor. Mekanı ve insanı varlıklardan arındırmada bu iki kanalı birlikte çalışa bilirsiniz.





KOZMİK ENERJİLER. KANAL GLAİH.
 Magistr blokunun en güçlü kanallarından biridir. Koruyucu ve yok edicidir. Yeni yetenekleri yüze çıkarıyor. Enerji potansiyelini yükseltiyor.
FİRAST, MAMA, 1MECİK, ASS, ULGEN, GLAİH  yeryüzünde ve Kozmosda tüm varlıkları yok ediyorlar.
Kanal Glaih güçlü üst düzey varlıkları yok ediyor. Aynı zamanda kişiyi bu varlıklardan koruyor.
unutulmuş ve değişime uğramış fantomları temizliyor. 
Kanal GLAİH evi, yaşam alanlarını çok güzel arındırıyor. Ev arınmasında Perun kanalıyla birlikte çalışıyor.

KOZMİK ENERJİLER. KANAL ASS

Kanal ASS kosmoenerjide üst düzey magistr blokuna aid kanaldır. Kara büyüye karşı, büyücülere karşı kullanılıyor.Genelde bu kanal astral çıkışlarda koruma amaçlı, kara büyücülere karşı kullanılıyor.Size zarar vermek isteyen objeye açılıyor.
Gezegen boyutunda ise, bulunduğumuz  dünyada, kendi üzerimize ve karşı tarafa açıyoruz.
Kanal ASS negatif etkilere karşı, koruma amaçlı kullanılıyor. ASS size zarar vermek isteen kişinin, büyücünün gücünü alıyor. Seansta ve seans dışında açılıyor.
Kanal ASS tekçe enerji saldırılarına karşı değil, tüm agresif saldırılara karşı sizi koruyor.
ASS paronormal özellikleri geliştiriyor. Hataları görmeye, durumu iyi yönde değiştirmeye yardımcı .Aileiçi ilişkileri, akraba ilişkilerini arındırıyor.Kalbi sıkıştıran kötü anıları siliyor." Kavga -dövüş"ten sonra dengeliyor. İnsanın alanını temizliyor, çatışmalara, krizlere son veriyor.
Kanal ASS tüm organizmanı ve özellikle kalbi şifalandırıyor.
UYARI: KOZMİK KANALLARI ONLARA İNİSİYE OLAN KİŞİLER KULLANA BİLYOR.


BİRİNCİ MECİK KANALI
Mecik blokunun ilk ve önemli kanalıdır. Tüm negatif etkilerden arınmak için kullanılıyor: her türlü büyü, nazar, beddua, yalnızlık

mührü, aşk büyüleri ve s. Varlıkları uzaklaştırıyor, büyüleri büyücüye geri gönderiyor, stres ve depresyondan  arındırıyor, psikolojik  dengeyi sağlıyor, enerji alanını temizliyor.
Spazm nedenli ağrıları gideriyor, aile içi ilişkileri dengeliyor. Duygusal acıları, endişeleri, korkuları gideriyor. Suçluluk duygusunu yok etmekte,  doğru yolu bulmakta yardımcı oluyor.
6-cı enerji merkezini( Adjna) kısmen arındırıyor, içsel görüşü geliştiriyor.
1mejik tek başına kullanılan kanaldır, şifa kanallarıyla beraber kullanılmıyor. 1 mecik ile birlikte çalışılan tek kanal var- Anael. Günlük hayatımızda birisinin psikolojik durumunu ani şekilde düzeltmek için 1 Mecik ve Anael aynı zamanda açılıyor ( moralsiz, aksi, agresif insan iyimser, hoşgörülü ve sevinçli ola biliyor).
Kanal düşünce şekliyle açılıyor: koyu- mavi grimsi duman. Bu duman tamamen çalıştığınız insanı bürümeli, hatta onu göremez şekilde örtmelidir. Dumanın içinde elektrik kıvılcımına benzer ışıklar yanıp söne biliyor.
1Mecik  sinir sistemine, kan dolaşım sistemine, sindirim sistemine ve endokrin (hormonal) sistemine olumlu, iyileştiren etkisi vardır.


13 Kasım 2015 Cuma

                  


Teselli ne işe yarar?                             
Psikiyatris ve gazeteci Tim Lawrence acı çeken kişiye nasıl yardım edebiliriz konusuyla ilgili bir makale yazmıştır.  Benim de kafamı uzun zaman kurcalayan bir meseleye değindiğinden makale ilgimi çekti ve sizinle Tim Lawrence ‘in ve kendi düşüncelerimi paylaşmak istedim.
Acı çeken arkadaşımızı, tanıdığımızı biz nasıl teselli ediyoruz? Ona ne söylemek gerekiyor?
Makalede Tim Lawrence bir meslektaşının hastayla çalışmasından konuşuyor. Kadın korkunç kaza geçirmiş, ayakları tutmuyor ve acı çekiyor. Psikiyatris kadına diyor ki, bu kaza onun hayatında pozitif değişimlere yol açmıştır. Ve hayatta hiç bir şey tesadüf değildir. ‘’ Bu banal düşüncenin doktorlar tarafından kullanılmasına şaşırıyorum. Bu tür sözler insanı derinden incitiyor. Meslektaşım demek istemiş ki, bu olay kadının ruhsal gelişimine hizmet ediyor. Bu kadar saçmalık olamaz! Kaza kadının hayatını mahvetmiş, tüm arzularını gömmüş – olan budur ve ben kazanın iyi bir şey olduğunu kabul etmiyorum.’’
Önemlisi – bu tür yaklaşım bizim bir belaya maruz kaldığımızda o belanı çekmekten, yani yaşamaktan alıkoyuyor. Başa gelen çekilir- bu atasözü acıyla baş etmenin önemli ipucunu veriyor. Çünkü hayatta bazı şeyleri değiştiremeyiz, onları sadece yaşayıp hafifletebiliriz, atlatabiliriz.
Biz bir tek yakınlarımızı kaybettiğimizde acı çekmiyoruz. Bizi sevgilimiz terk ettiğine, hayallerimiz suya düştüğünde, ciddi hastalığa maruz kaldığımızda acı çekeriz. Bizi perişan eden olayları değiştiremeyiz, bizim onları kabul edip yaşamaktan başka çaremiz yoktur.
Acı çektiğinizde birisi size ‘’ hiçbir şey tesadüf değildir, güçlü olman lazım, her şeyde var bir hayır’’ gibisinden tavsiyelerde bulunsa onu hayatınızdan silin gitsin.
Acı çeken kişinin en az ihtiyaç duyduğu şey akıl ve tavsiyedir. Peki, ne yapmak doğrudur?
Tim Lawrence diyor ki,  dertli birisine sadece bunu söyleyin ve hissettirin:
Acı çektiğini biliyorum. Ben buradayım, yanındayım.
Tim Lawrence ‘in düşüncelerini bir noktada kabul ediyorum. Gerçekten yakınlarını kaybetmiş, kaza sonucu hayatı param parça olmuş birisine :’’ Hiçbir şey hayatta tesadüf değildir. Burada derslerimizi yaşıyoruz. Bu imtihandır…’’ gibi cümleler kurmak ona hakaret etmek demektir ve hiçbir işe yaramaz.  Acı çeken birisine felsefe anlatmak, ruhsal gelişimden konuşmak bana göre de çok saçmalık.
Ama bir hakikat vardır. Çektiğimiz acılar gerçekten bizim ruhumuzun gelişimine hizmet ederler. Ve de Dünya gerçekten bir okuldur ve biz burada derslerimizi alıyoruz. Dersler bize bir şeyleri anlamaya, araştırmaya, istikameti değiştirmeye sevk ederler. Veya etmezler. Bu kişisel olaydır ve kişinin karmasına, geçmiş hayatlarına, ilişkilerine, seçimlerine bağlıdır. Bu durumda doktorun ve çevresinin yapacağı tek şey vardır- onun yanında olmak ve anlamak.