23 Ekim 2014 Perşembe

+ DURUGÖRÜ ÖZELLİĞİMİZ


                                                           
 
                DURUGÖRÜ ÖZELLİĞİMİZ

 

Siz mağazada alışveriş yaptığınızda satın almak istediğinizin sizde nasıl oturacağını veya bu yiyecek ise ürünün nasıl tat vereceğini düşünüp hayal ettiğinizde durugörü özelliğinizi harekete geçiriyorsunuz. Bir problemi çözmek için kişilere danışmak gerekli olduğunu düşündüğünüzde tanıdıklarınızı gözden geçirdiğinizde siz yine üçüncü gözü çalıştırıyorsunuz. Siz günlük yaşantınızda farkında olmadan hep durugörüyle meşgulsünüz aslında. Sadece çoğumuz durugörünün gözle görmek olduğunu sanıyor ve üçüncü gözün bir kazanın ( şimşek  çaktı, ölümden döndü) sonucunda açıldığını düşünüyoruz. Durugörü görmek demektir, fakat fiziksel gözle değil. İçsel gözle görmek demektir.  Yani siz zihninizle görürsünüz. Günlük yaşantınızda  bazı insanlardan hoşlanmazsınız. Ortada bir yanlış yoktur, ama size bu kişi itici gelebiliyor, sevmezsiniz, ondan negatif enerji alırsınız. Böyle durumlarda sizin durugörü özelliğiniz harekete geçmiştir ve kendinize güvenmeniz lazımdır. Durugörü geliştikçe siz karşınızdaki insanın enerjisini anında hissedersiniz, onun aurasını görebilirsiniz, kalbini okursunuz.  Peki durugörü mekanizmasının çalışması neyle bağlıdır? Genelde hayal etmekle. Hayallerin boş şey olduğunu düşünen insanlar, genellikle erkeler,  durugörüden de yoksun olurlar. Bazı kişiler en ufak bir şeyi bile, mesela elmayı, hayal edemezler, tıkanırlar.  Çünkü hayal etmenin utanç verici ve değersiz bir şey olduğunun kanısındadırlar.  
Şimdi bir arkadaşınızın yanınızda olduğunu hayal edin. O canlı karşınızda oturup sizinle konuşmaya hazırdır, sorularınıza cevap vermeye hazırdır. Yaptığınız şey durugörü demektir. Bu yeteneğe sahip kişileri biz mistik özelliklerle donatıp abartıyoruz, onları başka dünyadan olduklarını sanıyoruz.  Gerçekte bu kişilerde  insanın doğasında bulunan özellik daha güçlü şekilde belirlenmiş ve ön plana çıkmıştır. Onun yapısı, genetiği buna daha çok müsaittir.

Bu özellikleri siz de geliştire bilirsiniz, sadece bunun için daha fazla çalışmanız gerekecektir. Bu işin de teknikleri vardır ve literatürde bize sunulmaktadır. Bunlardan birisi- bir noktaya bir süre odaklanmaktır. Gözünüzü kırpmadan bir noktaya baktığınızda renkler ve şekiller görebilirsiniz. Ama bu görüntüler önemli değiller.
Burada amaç  içsel monoloğu durdurup zihni susturmaktır. Zihni susturmakla biz hafif transa giriyoruz.

Hepimizin beyninde içsel ekran bulunuyor. İmajine ettiğiniz şeyler o ekranda görünüyor. Transa girip gözlerimizi kapattığımızda o ekran harekete geçer ve bize görüntü verir. İçsel ekranı çalıştırmak için, onun farkına varmanız için size birkaç egzersiz sunuyorum.

1.Bir eşyaya odaklanma. Basit bir eşyaya odaklanın, onun ayrıntılarını değil, bütününü algılamaya çalışın. Sonra gözlerinizi kapatıp aklınızda beyaz bir boşluğun içinde o eşyayı canlandırın. Burada maksat o beyaz boşluğu görebilmektir, onu gördüğünüzde bu egzersizi bırakabilirsiniz.

2.Kağıtlar.  Egzersizin amacı içsel ekranınızı harekete geçirmektir. Karton kartlara renkli kağıt parçalarını yapıştırın. Sonra kartonu elinize alıp rengi bulmaya ,hissetmeye çalışın. Aynı şeyi iskambil kağıtlarıyla yapabilirsiniz. Çalıştıkça daha çok doğruyu bulacağınıza şaşıracaksınız.

3.Düşünceyle başka yerlere gitmek. Bulunmadığınız bir yere gitmeyi deneyin. Bunu düşünce gücüyle, hayalinizde yapacaksınız. Mesela, arkadaşınızın evine. Kendinizi orada hissedin, neler görüyorsunuz, arkadaşınız ne yapıyor, ne düşünüyor. 

4. Başka birisini tarama. Sizin içsel aleminiz sizin evinizdir. Burada duygularınız, en gizli istekleriniz ve düşünceleriniz saklıdır. Herkesin böyle bir evi vardır. Siz başkasının evine izinsiz girip baktığınızda bilin ki, aynı şekilde sizin de evinize girilebilir. İzin almak her zaman sizin için daha iyidir. Kendi dünyanızı temiz tutmaya çalışın, evinizin köşelerini, bodrumunu temizleyin. Başka bir kişiye odaklandığınız zaman sizin aranızda bir kanal oluştuğunu düşünün. Bu kanalın yardımıyla taradığınız kişi hakkında istediğiniz bilgiye ulaşırsınız. Durugörü yeteneğiniz iyi bir seviyede ise onun yaşadığı evin duvar kağıdının rengini bile görebilirsiniz.  Kişinin aurasını, kurduğu bağları, blokajları görebilirsiniz. Tarama esnasında bu bağlara ve blokajlara asla dokunmamalısınız. Blokaj  çözümleme işi o kadar da kolay değildir, uzun ve dikkatli çalışma ister. Biz blokajları tehlikeden korunma amacıyla yaratıyoruz. Her blokajın gerisinde enerji birikimi vardır. Blokaj kalktığında bu enerji akımına hazır olmalıyız, yoksa  güçlü akımın bizi nereye götüreceği belli olmaz.  Bu egzersizi yakın çevrenizden izin alarak yapabilirsiniz.

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder