Biz genelde bütün ve
güçlü kişiliğe sahip olmak isteriz, fakat hepimiz içimizde farklı kişilikleri
barındırıyoruz. Bu kişiliklerin farklı davranış biçimleri, amaçları, değerleri
vardır. Kişilikler bizim yansımalarımızdır veya parçalarımız, onların aracılığıyla
biz kendimizle, başkalarıyla, dünyayla temas ederiz. Kişiliğin özünü onun bakış
açısı ve ulaşmak istediği amaç belirler. Kişilikler “ Ben” in farklı amaçlara
hizmet eden yansımalarıdır, diye biliriz.
Kişilik- ebeveyn, çocuk, amca, doktor, öğretmen, asker,
başarılı iş adamı, kahraman ve s. olabilir. Günlük hayatımızda insanlar sürekli
kişilik değiştirirler, bir kişilikten başkasına geçit hızlı ve kolay oluyor.
Mesela, bir doktor iş yerinde hastalarla, iş arkadaşlarıyla temas ettiğinde,
güncel iş problemlerini konuştuğunda doktor kimliğinde oluyor. İş çıkışı arabayla eve döndüğünde o sürücüdür:
trafiğe dikkat eder, trafik yasalarına uymaya çalışır. Evine girdiğinde o artık
eş kişiliğine girer, çocuğuyla konuştuğunda o baba olur. Annesiyle telefonla
konuştuğunda o artık çocuk, evlat kişiliğine girer.
Kişi istem dışı bir
kişilikte kaldığı zaman, başka kişiliklere kolay geçit yapamadığı durumda
problem yaşar, hayatı olumsuz şekilde etkilenir. Bazı insanlar bir kişilikte
hapsolunup kala biliyorlar bu da yaşamlarında zorluklara yol açıyor. Mesela,
misal getirdiğimiz doktor çocuk kişiliğinde kalmayı sürdürseydi kendi başına
kararlar vermekte zorlanacaktı, başkalarından yardım isterdi ve ciddi
sorumluluk gerektiren doktorluk mesleğinde başarılı olamazdı. Böyle birisi
toplumda gerekli yerini tutamaz, maksadını elde edemez, endişe ve pişmanlık
içinde yaşar ve iyi eş, baba olması da mümkün değildir.
Kişilik değiştirmenin başka zorluğu ise insanın duruma uygun
kişiliğe girmesinde zorlanmasıdır. Normal durumda yüksek Benliğimiz
kişiliklerimizi kontrol eder, bizim bir yansımamız bizden güçlü olmamalıdır.
Olgun insan gerekli kişiliğe girip oradan çıkmayı da
başarmalıdır. Bunu bilmemiz gerekiyor:
Kişiliğin kendi amacı vardır.
Kişiliğin kendine özgü ruhu vardır
Kişiliğin belirli davranış biçimi vardır.
Bunu anladığımızda problemlerimizin de temelinde kişiliğin
olduğunu görürüz. Kişilik değer ve maksattan oluşur. Bakış açısı, değer ve
istenilen amaç. Bir kişilik her zaman bir maksada hizmet eder. Bu o demektir
ki, bir problemi çözmek istediğimizde onu oluşturan kişiliği belirlememiz
lazım. Kişiliğin bir amacı olabilir, birkaç amaç varsa birkaç kişilik de vardır
demek ki. Bir problemle çalıştığınızda kişiliğin amacını anladığınız zaman
kişilik de yok olacaktır ve hayatınızı uzun zaman zorlaştıran bir problemden
kurtulacaksınız.
Kişilik çalışmasını
daha iyi anlamamız için ruhsal teorilere başvurmamız gerekir. Görünmez, hacmi, mekânı
ve zamanı olamayan Ruh Fiziksel Evrende deneyimler yaşayabilir, daha doğrusu
yaşamak ister. Bu deneyimleri kişilik vasıtasıyla gerçekleştirir. Deneyim bizim
için trajedi ve ya olumsuzluk gibi gözükse de Ruh için bu sadece deneyimdir.
Ruh sanatta, bilimde büyük başarılar denetimlediğinde insan rahatsızlık
duymuyor, gayet memnun oluyor. Ama Ruh amacı
doğrultusunda hastalıkla, dramatik
olaylarla, bağımlılıkla deneyim yaşadığında insan perişan oluyor, sarsıntı
yaşıyor ve kendini kurban rolünde görüyor.
Kısacası Ruh için her zaman olumlu maksat vardır- deneyim.
Ruhsal gelişim birçok deneyimi yaşamaktan geçer. Bu deneyimler zor olduğunda
biz onları hafifletmeğe, atlatmaya çalışırız, ruhsal arayışlara gireriz.
Ruh deneyime karar verdiği anda bakış açısını ve amacı
seçer. Yaşanan problemin temelinde bu kararı alıp amaca ulaşmak isteyen kişilik
vardır. Biz olumsuzluk yaşarız, bu olumsuzluğun enerji alanı vardır, bu sebeple
çalışmalarda kişiliği tespit etmek zordur. Bundan dolayı ruhsal çalışmalarda
fiziksel tepkilerden başlarız, tepkileri açığa çıkarıp kişiliğe yaklaşa
biliriz.
“ Sen şimdi nasıl birisisin? Ne yapmayı düşünüyorsun? Amacın
nedir?” soruları bizi problemin çözüm noktasına, kişiliğe ve onun verdiği
karara yaklaştırır. Kişi problemi canlandırıp yaşadığında fiziksel tepkilere
dikkat eder. Daha sonra bu soruların cevabını arar. Karar ve amaç ortaya çıktığında
problem de çözülür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder