20 Mart 2014 Perşembe

+ YÜKSEK BENLİĞİNİZ









                                                                                                         
                   Yüksek Benliğiniz.


İnsanoğlu bilincini geliştirip onu kendi istekleri için kullana bilir. Zaten biz bunu her saat, her dakika bilinçli ve ya bilinçsiz yapıyoruz. Çoğumuz bunu bilinçsizce yapıyoruz, fakat bazı bireyler işin özünü kavramışlar ve sorumluluğu üzerilerine alarak kendi gerçekliklerinin yaratıcısı olmuşlar. Tabi bunlar hayatta büyük başarılara imza atan bireylerdir. Artık kimse onlara etki yapamaz, onlar kendi hayatlarının patronlarıdırlar. Onlar kendilerini kazandılar ve düşüncelerini kontrol altına ala bildiler. Bizim irade adlandırdığımız şey yüksek “Benliğimizin” kullandığı enstrümandır. Fakat bu insan iradesinin dışında yüksek ve tek İrade vardır ki, ona Mutlak İrade diye biliriz. Bizim her aldığımız soluğun arkasında bu Mutlak İradenin var olmasına rağmen, biz onu hissetmekte ve kavramakta zorluk çekeriz. Oysa insan iradesini kullandığında o Tek iradeye bağlanıyor ve ondan güç alıyor. Bilmemiz gereken o ki, Mutlak İradeye bağlanmak Yüksek benliğimize ulaşmaktan geçer. Bu çok önemli noktadır. Bakın, derin metafizik araştırmalara ve yolculuğa girmeden size basit ve kısa bir yol sunuyorum. Bu basit yolu anlasanız ve kullana bilseniz başarının sırrını çözmüş olacaksınız.
İnsan karanlık taraflarını dengeleyip yüksek benliğini kabul ettiğinde Mutlak İradeye yaklaşma fırsatı buluyor ve onun gücünü kullanıyor. İnsan kendi yüksek “Benliğini” kabul ettiği an kendini buluyor ve kendi iradesi ve Mutlak İrade arasında bağ kuruyor.
 Fakat bu Gücü kullanması için kişinin kendi alt ”titreşimlerini”, negatif yönlerini dizginlemesi lazım. Düşünsenize, kendi hayvani isteklerinin, duygularının kölesi olan birisi nasıl İradenin verdiği güzellikleri hak ede bilir?  Ben burada kendini kontrol etmekten, kişiliğimizin her yönünü Yüksek benliğimize teslim olmaktan söz ediyorum. Kişiliğimizin negatif yönleri, yani bizim gölge taraflarımız ayrı bir konudur. Fakat burada hatırlamamız lazım ki, biz bir şeye savaş açtığımızda onu güçlendiriyoruz ve kendimizle savaşta aciziz. Bizim yapa bileceğimiz tek şey karanlık yönlerimizi kabul edip onları kontrol altında tutmak, dengelemektir.
Yüksek “Benliğimiz” bizim tek gerçek benliğimizdir. Biz tüm yönlerimizle onun doğrultusunda hareket etmeliyiz. Bizim zaaflarımız bizi yönelttiğinde biz onların kölesi oluyoruz, biz onları yöneltmeliyiz- onları bizi değil.
 Şimdi kendi varlığınızı bir kraliyet gibi hayal edin. Burada İradeniz kenara itilmiş ve sizin karanlık yanlarınız tahtı ele geçirmişler: Tembelliğiniz, Korkunuz, Cimriliğiniz, Oburluğunuz, Tutkularınız, Nefretiniz, Hayvani duygularınız. Şimdi bu kraliyette denge ve düzeni kurmanız lazım. Siz iradenizin gücüyle burada kendi yüksek benliğinizi tahta geçire bilirsiniz. Siz ülkede isyanı yatıştırıp denetimi Yüksek benliğinize teslim ede bilirsiniz. Bunun için “Ben varım” emrini uygulamak size yeter. Gün içinde bu olumlamayı tekrar edin: “ Ben gerçek yüksek “Benliğimin” gücünü kabul ediyorum”. Gün içinde kendinize bu cümleyi her saat başında tekrarlayın. Karar verme durumlarında da içinizden bu olumlamayı söyleyin. Uyumadan önce de birkaç defa içinizden tekrarlayın. Kendi yüksek benliğinizin imgesini kurun ve canlandırın, onun başka yönlerinizin üzerinde kurduğu iktidarı hissedin- kralı tahtta görün! Bir süre sonra göreceksiniz ki,  olumlu düşünmeye başlamışsınız ve önce size zor gelen şeyler kolay gözüküyor. Kendinizi daha dengeli ve sakin hissedeceksiniz, siz artık köle değil-siz patronsunuz.

Karanlık yönleriniz sizi etkilemeye başladığında hemen yüksek benliğinize odaklanın ve ondan güç alın. Korku hissettiğinizde yüksek benliğinizin hiçbir şeyden korkmadığını hatırlayın ve cesur olmayı seçin. Her yerde ve her zaman yüksek benliğinizi var edin, gölge yanlarınızın sizi rahatsız etmeye izin vermeyin. Siz zaten uzun zamandır onların kölesi oldunuz, artık özgür olma zamanı gelmiştir. Size sunulmuş sade olumlamayı bile istikrarlı şekilde uygulayıp hep yüksek benliğinize hitap etseniz altı ay sonra başka insan olacaksınız ve geriye dönüp kendinizde baktığınızda sadece gülümseyeceksiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder