21 Şubat 2014 Cuma

+DUYGULARI BIRAKMA METODU





 
 Duyguları  bırakma metodu

  Değerli okurlarım, geçen blogumda sizi Lester Levenson’un  yarattığı Sedon sistemiyle tanıştırmıştım. Şimdi bu tekniği size daha ayrıntılı şekilde anlatacağım ki, onu kendiniz için kolayca kullana bilesiniz.
Genelde insanın duygularıyla ilişkisi üç yönde gelişir: bastırmak, ifade etmek ve kaçmak.
BASTIRMAK- bu bizim kullandığımız en zararlı yoldur. Bastırılmış duygular içimizde birikirler, çoğalırlar ve endişeye, depresyona yol açarlar. Bastırılmış duygular karma mekanizmasını harekete geçirir, onlar bizim hayatımızı hoşlanmadığımız şekilde yönetmeye başlarlar. Bastırılmış duygu eninde sonunda bize hakim olur ve bir program şeklini alır. Program harekete geçtiğinde biz onu durduramayız ve o duygunu çağrıştıran olayları ve durumları yaşarız.
İFADE ETMEK- bu bir nevi hafiflemedir. Patladığımızda, duygumuzu açık ifade ettiğimizde, sabrımız taştığında biz yığılmış duyguların yükünü hafifletiriz. Kendimizi iyi hissedebiliriz, çünkü enerji harekete geçmiştir. Fakat bu o demek değildir ki, biz duygumuzdan kurtulduk, bu geçici bir rahatlıktır. Ve hem bizim açık duygularımızı ifade etmemiz, agresif davranmamız karşı tarafı olumsuz etkiler, biz birine zarar vere biliriz, sonra da suçluluk çekeriz.
KAÇMAK- biz duygularımızdan kaçmayı da yeğleriz, dikkatimizi başka şeylere yöneltiriz: yemeğe, alkole, sohbete, televizyona, sigaraya, uyuşturucuya, filme, sekse. Duygular içimizdedir, biz sadece onları görmezden gelmeye çalışıyoruz, fakat biz onları yok saydığımızda maalesef onlar yok olmuyorlar. Kaçmak aslinde bastırmanın bir başka yoludur.
Bildiğimiz gibi duygu kayıtları organizmada enerji sıkışmaları şeklinde farklı yerlerde, organlarda yer alıyorlar. Organizmamızın her hücresinin beynimizde yansıması vardır, her gerginlik beyinde gergin alan yaratıyor. Gergin alan çok olduğunda beyinin özgür çalışmasına daha az enerji kalıyor. Bundan dolayı enerji blokajlarından, duygusal kayıtlardan kurtulmuş insan işinde ve hayatında daha başarılı olmaya başlıyor.
Duyguları özgürleştirme tekniğinin uzun yıllar pratik çalışmaların sonuçlarıyla kendini doğrulamıştır.
Bu tekniğin önemli özelliği birikim yapmaktır. Her seferinde bir duyguyu bıraktığınızda özgür kalmış enerjiyi hissedersiniz, düşünceniz berraklaşır, davranışlarınız daha çevik ve mantıklı olur. Zaman içinde daha çok enerjiyi serbest bıraktığınızda siz artık öyle huzur ve dengeye gelirsiniz, ki kimse sizin yaşam sevincinizi, huzurunuzu bozamaz.
Bu çalışmaların sizi duygusuz kukla yapacağını hiç aklınıza getirmeyin. Tam tersi- siz dünyayı çocuksu algılayışla, saf ve mükemmel görmeye başlarsınız.
Üç hafta disiplinli çalışma bu metodu otomatik moda getirir. İleride sizin bir duygunuzu görmek ondan kurtulmak için yeterli olacaktır.

BİRİNCİ ADIM: ODAKLANMAK.
İlk başta hayatınızın bir bölümüne odaklanmanız gerekecektir, ilk başta neyi hal etmek istersiniz?
Belki bu sevdiğiniz kişiyle ilişkinizdir, evlatlarınızla, anne babanızla, sizin işinizle, hayatınızla, sağlığınızla ve ya korkunuzla bağlı ola bilir.
Seçtiğiniz neyse, ona odaklanın. Bu soruyu sorun kendinize: Şimdi ben ne hissediyorum? Hangi duyguları hissediyorum?
Kısaca gevşeyip ve odaklanıp hangi problemle çalışmak istediğinizi ortaya çıkarırsınız.
İlk adımın özü budur- probleminizi bulup ortaya koymaktır.
İKİNCİ ADIM: HİSSETMEK
Şimdi hangi problemle çalışacağınızı bildiğinizde onunla ilgili duygularınızı belirleyeceksiniz. Kendinize sorun:
BEN ŞİMDİ NE HİSSEDİYORUM?
Lester Levinson tüm duyguları kategorize etmiştir ve onun listesinde 9  duygu çeşidi bulunuyor. Şimdi size bu listeyi getiriyorum. Onu dikkatle inceleyin, çünkü hangi duyguyu hissettiğinizi belirlemekte size yardımcı ola bilir.
İLGİSİZLİK. Bir çok duygu ve his ilgisizliğin beraberinde yaşanır. Ne hissettiğimizi sorunca biz bu sözleri kullana biliriz: Sıkılma, kendini önemsiz hissetme, hayal kırıklığı, unutulma, faydasız olma, kararsızlık, tembellik, kaybolunmuşluk, kaybetme, takılma, yorgunluk, yenik düşme, ret etme, umutsuzluk, karşı koymama, kabul etme, dalgınlık, dikkatsizlik, kendini küçük görme.
Levinson’a göre bunların hepsi ilgisizliğin, durağanlığın yansımalarıdır.
DERT. Burada biz bu sözleri kullana biliriz: terk edilme, suçluluk, incinmek, ıstırap, utanç, ihanet, çaresizlik, kaybetme, perişan olma, yıkım, koparmak, özlem, anlaşamazlık, vicdan azabı, keder, dışlanma, pişmanlık, kendine acıma duygusu.
Korku. Korkunun farklı tezahür formları :endişe, tasa, ihtiyatlı olma, kuşku, korkaklık, panik, gerginlik, çekingenlik, sahne korkusu, kapana sıkışmak, mahcubiyet, sinirlilik.
TUTKU. Bu “ben istiyorum” duygusudur. Biz bunları hissede biliriz: Güçlü istek, arzulama,  beklenti, ihtiyaç, arayış, yönetilme, cimrilik, boşluk, sabırsızlık, baskı, acımasızlık, hırs, kin,  bencillik, kıskançlık.
ÖFKE. Biz bunları hissederiz: agresiflik, sinirlilik, argümanlık, meydan okumak, çağırmak, talep etmek, nefret, delirmek, kıskançlık, önemsemek, hiddet, köpürme, isyan, kabalık, direnmek, inatçılık, öç alma, küstahlık.
GURUR- Bunları hissederiz: özel olma duygusu, üstünlük, küçümseme, aşağılamak, eleştirme, yargılama, affetmeme, kibir, şöhret düşkünlüğü, kınama, mahkum etmek, övünme, kendini beğenmişlik.
CESURLUK- Burada bu duygular ortaya çıkarlar: girişimcilik, maceracılık, canlılık, eminlik, yaratıcılık, kararlılık, dinamiklik, mutluluk, pozitif olma, sevgi, atılganlık, cesaret, yüreklilik, değişmezlik, güç.

KABULLENİŞ- Bunları hissede biliriz: denge, empati, hoşgörülük, sevinç, sevgi,anlayış, coşku, haz, hoşnutluk, arkadaşlık, yakınlık, hayranlık.
SULH-Biz özgürlük, huzur, kusursuzluk, mükemmellik, bütünlük saflık hissederiz.

ÜÇÜNCÜ ADIM: Duyguları özdeştirme,
Şimdi elinizdeki listenin yardımıyla ne hissettiğinizi belirleyin.
Kendinizi duygulara açın, duygunuzu bedeninizin hangi noktasında hissediyorsunuz?
Kalp atışları mı hızlandı? Göksünüz mü sıkıştı? Ve ya karın bölgesinde gerginlik hissettiniz?
Fiziksel belirtileri fark ettiğinizde onlara odaklanın ve duygularınızı öğrenmek için çıkış noktaları yapın.
Hangi söz aklınıza geldi?
Bir söz yüze çıktığında onun hangi gruba dahil olduğuna bakın.
Levinson çalışmalar sırasında gördü ki duygudan kurtulma onun net ve duru şekilde algıladığımızda, onun bu 9 söz kategorisinin birisine tekabül ettiğinde daha kolay oluyor.
Mesela, bazı problemlerinize odaklandığınızda sizin duygunuz “endişe”  diye karara gele bilirsiniz. Siz endişeni ve kararsızlığınızı bıraktığınızda kendinizi iyi hissedersiniz. Fakat bu duyguyu daha derinde izlediğinizde onun Korku kategorisine ait olduğunu görürsünüz.
Korkunuzu bıraktığınızda sonuç çok daha güçlü ve kullanışlı olacaktır. Bu problemi kökünden çözmek anlamına geliyor. (devamı var)

Değerli okurum, bu önemli çalışmanın -Sedon tekniğinin- kalan 6 adımını bundan sonraki makalemde size anlatmaya çalışacağım.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder