8 Ocak 2014 Çarşamba

+ BAŞARININ İLMİ




 


            




      BAŞARININ İLMİ


İstatistik veriler diyor ki 10 kişiden bir kişi başarılı ola biliyor. 10 insanın içinde birisi parlak, zengin, mutlu hayatı yaşıyor, %90 ise – zorluklar ve işkence çekiyor.
İnsanların çoğu hasta, fakir ve başarısızdır- çünkü başka türlü yaşamayı bilmiyorlar.
Başarı şansın ve tesadüfün ürünü değildir. Başarıya giden yolları insanlık tarihinde inceleyen ve birikmiş bilgiyi bir araya getiren insanlar vardır. Günümüzde yaşam koçluğu denilen eğitim kursları, çeşitli seminerler, kişisel gelişim kursları başarıyı hedef alıyor. Başarı artık neredeyse bilim dalı olmuştur. Evet, gerçekten başarıya ulaşmak dalında ilim var diye biliriz.
Bu sistemin kaynağında, onun temelini oluşturan isim vardır- Napolyon Hill (1883-1970). Onun   “Düşün ve zengin ol” (“ Think and Grow Rich” ) kitabı yüz milyonlarca tiraj görmüştür ve milyonlarca insanı zengin etmiştir. En önemlisi ise Hill insanın değişmesine yol açan bir takım pratikler sunmuştur. Başarı hakkında milyonlarca kitap vardır piyasada, ama Hill “ Neden bazı kişiler zengindir, bazıları değildir?” sorusunu insanlık tarihinde soran ilk kişidir ve bu soruya cevabı da bulan kendisidir. “ Düşün ve zengin ol” kitabının tarihçesi kitabın kendisi kadar ilginçtir. Hill’i bu konuda kitap yazmaya ikna eden, motife eden kişi Andrew Carnegie’dir (1835-1919). Carnegie ünlü iş adamı, Amerikan Polat dökümünün Kralı ve zamanının en zenginlerinden biridir.  İskoç’tan Amerika’ya ailesiyle göç etmiş genç delikanlı fabrikada haftada 1,2 döller  karşılığı çalışarak işe başladı. 40 yıl sonra Andrew Carnegie Amerika’nın en zengin insanı olmayı başardı.. O, hayatının sonunda tüm devletini hayır işlerine harcadı. O, Amerika’da, Avrupa’da, Çinde 4327 kütüphane, 8 Üniversite, çok sayılı hastane kurdu. Carnegie yüz yıl bundan önce yaşadığına göre, kitap o zamanın bilgiyi aktaran tek vasıtaydı: televizyon, internet yoktu. Bir tek kitap insana bilgiyi ulaştırıp onu değiştire bilirdi. Carnegie’nin ölümünden sonra onun arşivinde böyle bir not bulunmuştur: “Ömrümün ilk yarısını para kazanacağım, ikinci yarısını onu insanlara dağıtacağım. İnsanlara yardım etmeyip kendimden sonra para bırakmak çok aptalca olur”.
Napolyon Hill  Andrew Carnegie’nin yanına gazeteci olarak geliyor. Bu iki insanın bir araya gelmesi yüz milyonlarca insanın hayatını değiştirmeye neden olacaktır. Andrew Carnegie genç gazeteciye başarılı ve zengin insanların hayat hikayelerini öğrenmeyi teklif ediyor. Carnegie diyor ki, “Ben seni başarılı ve zengin insanlarla tanıştıracağım, sen onlarla röportaj yaparsın, sonra onların hikayelerini araştırıp başarının ortak prensiplerini, başarının koşullarını ortaya koyarsın. İki insan böyle konuştular ve anlaştılar.
Napolyon Hill 500 yakın dünyaca ünlü zengin iş adamlarıyla konuştu. Bu 500 hikayeni analiz edip Hill gördü ki, gerçekten başarının kendine mahsus kanunları ve prensipleri vardır  ve bunları bilip uygulayan her kişi başarılı olma fırsatı kazanır. Bu hayatı değiştiren kitap böyle yarandı.
Tabi başarı hakkında çok kitap yazılmıştır, ama bu kitap ilktir, ve bundan dolayı değerlidir. Kaynaklar her zaman daha çok bilgi içerir. Napolyon Hill’in kopya çekmeye, başkalarının düşüncelerini kullanmaya fırsatı yok idi. Hayatını değiştirip başarıya doğru adım atmak isteyen her kesin evinde bence bu kitabın bulunması gerekiyor.
Başarı bir ilimdir. Onun kanunları vardır. Başarılı olmak için bunları bilmek lazımdır.
Bir bakın, etrafınızda ne kadar hasta, yorgun, yoksul, başarısız insan vardır. Ne kadar insan çiçek açıp meyve vermeyen bitkiye benzer. Allah’ın onlara verdiği İlahi kıvılcım, güç öylesine saklı kalmış, uyanmamıştır. Kimse bu insanlara Özel olduklarını, ilahi potansiyele sahip olduklarını söylememiştir. Peki, ne kadar insan sevgisiz yaşıyor? Bazıları bu dünyaya gelip sevginin ne olduğunu anlamadan gidiyorlar. Evet, belki de romantik bir ilişki gençliğinde yaşamışlar, öpüşmüşler, sevişmişler, evlenmişler- ama kalbinizi dolduran ve tüm dünyayı başka renklere boyayan sevgiyi tatmamışlar.
Bundan dolayı Başarı ilmini öğrenmeye, araştırmaya sizi davet ediyorum. Kendi potansiyelinize inanın ve onu yüze çıkarın. Hayatımızın esas kanunu gelişimdir. Her canlı yaşam mücadelesi içinde gelişmeye mecburdur. Bizim genetik olarak esas amacımız gelişim ve tekamüldür. Genetik bilim adamı E. Sheinfeld diyor ki: “ Durun ve düşünün. Tüm insanlık tarihinde sizin gibi birisi doğmamıştır ve bu sonsuz Evrende bir daha sizin gibisi olmayacaktır. Siz tamamen özelsiniz.”
Her insan başarılı ola bilir. Her insan bir yıldızdır. Onun kendi ışığı, kendi sonsuz potansiyeli vardır. Bilim şimdi ispat ediyor ki, sıradan bir kişi tüm bilgileri benimseye bilir.Dünyanın tüm bilgisini!
Öğrenin, araştırın, kendinizi geliştirin, size sunulan bilgilerle harekete geçin ve kazanın. Hayatta ikinci sınıf vatandaş olmaktan vaaz geçin, bilin ki, ne sizin mesleğinizi, ne eğitiminiz, ne de yaşınız başarıya engel olamaz. Birçok dünyaca ünlü iş adamları resmi eğitim almamışlar: Amerikan otomobil endüstrisinin yaratıcısı Henry Fort, Soiçiro Honda-Honda markasının sahibi, Apple Macintosh şirketinin sahibi Steve Jobs .
Başarının sırlarını öğrenmek için ünlü insanların hayatını bilmekte fayda var. Bunların hayatı bize ilham vere bilir, örnek olur. Mesela, günümüzün ünlü matematiği bilim adamı Stephen Walking hayatı bu bakımdan inanılmaz bir örnek oluşturur. Walking 35 yaşından paralize olmuştur ve yürüme engellisidir, onun engelli koltuğunu idare eden ve dünyayla iletişimini sağlayan tek baş parmağı çalışır durumdadır. 1985 yılından sonra birkaç ameliyattan sonra konuşma yetisini de yitiren Walking insan konuşmasını yansıta bilen özel bilgisayar yardımıyla dünyayla iletişim kura biliyor. O, Cambridge Üniversitesinde Matematik ve Fizik teorisi bölümünde çalışıyor. Son 40 yılda engelli koltuğunda oturarak Walking tüm  sağlıklı arkadaşlarından daha çok bilimsel araştırmalara ve buluşlara imza atmıştır. Walking bir tek bilim adamı değildir, onun güzel ailesi de vardır. 21 yaşında doktorlardan 8 sene ömrü kaldığını geziyor, seminerlere gidiyor, yeni kitaplar yazıyor.

Gördüğümüz gibi, ne diploma eksikliği, ne sağlık sorunları, ne de koşullar başarıya engel değildir. öğrendikten sonra onu seven kızla evleniyor ve bu evlilikten üç çocuk dünyaya geliyor. Doktorların söyledikleri zamandan çok yıllar geçti, Walking  dinamik bir hayat sürdürmeyi devam ediyor ve bununla ünlü fizikçinin hikayesi bitmiyor.1985 yılda onun birinci evliliği bitiyor ve Waking kendi hemşiresi Ellina Meyson’la evleniyor. Engelli koltuğuna mahkum insan bir çok sağlıklı kişiden daha hareketli ve canlı hayat sürüyor: dünyayı 
geziyor, kitaplar yazıyor, seminerler veriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder