Kurduğunuz işte sizi ileriye götüren, motive eden nedir?
Size garip gelse de işte en büyük motivasyon yine sevgidir.
Neden?
Her şey çok basit. Dünya hayvanlarından farklı olarak insan
ebeveynlerinden uzun müddet, 15 seneye yakın, bağımlı kalıyor. Küçükken, bebek
halimizde biz resmen sevginin peşinde oluyoruz, hep onu arıyoruz. Çünkü biz
sevgisiz öle biliriz. Çocukken biz aciz ve savunmasızız, büsbütün anne babaya
bağlıyız. Onlar bize istediklerini yapa bilirler: döverler, azarlarlar ve ya
yemek verirler, altımızı temizlerler, severler. İlk on yıl bizim söz hakkımız denilen şey olmuyor. Ama bilimin dediğine göre
bu on yılda bizim hayat içinde aldığımız tüm bilginin %75 alıyoruz. Ve 9-10
yaşlarında bizim karakterimiz, değerlerimiz artık formalaşmış oluyor. Sevginin
fazlası olmaz. Bilim adamları bir çocuğun sevgiyle büyümesi için onun ebeveynleri
günde 38 defa onu kucaklarına alıp sevmelidirler. Bizim uyku zamanımızı da
hesaplasak görürüz ki, saatte iki kez bebeğimizin bizimle fiziksel temasta
bulunması lazım. Anne baba çalışıyor, yoruluyor ve ya sinirli ve morali bozuk
ola biliyorlar. Bundan dolayı diye biliriz ki, dünyada kimse gereken sevgiyi
alamıyor, hepimizin sevgiye ihtiyacı vardır.
Biz bilinçaltı hepimiz sevgi arıyoruz, hepimiz sevgi
istiyoruz, sevgi bizim temel duygumuzdur, kalbimizin derinliklerinde
sakladığımız çıkış noktamızdır. Sevginin üzerinde her şey sonradan kuruluyor ve
inşa oluyor.
Bundan dolayı bir işte başarıdan söz ederken sevgiyi es
geçemeyiz. Kurduğunuz şirkette, çalıştığınız yerde sizi motive eden ilk şey
sevgi olacaktır. Büyük sevgiden büyük işler doğar.
Her hangi bir işe soyunduğunuzda, şirket kurduğunuzda,
insanları etrafınıza topladığınızda kalbinizde sevgiyi biriktirin. Ne kadar çok
sevgi verirsiniz, o kadar enerjiniz artar, o kadar çok sevgiyi alırsınız.
Başkalarına kendinize nasıl davrandığını istediğiniz gibi
davranın. Bu ilke tüm dinlerde bize sunuluyor. Lider olma, başkalarını idare
etme bilimi de özünde bu ilkeye dayalıdır. Son 5-6 bin sene lider olma bilimin
özü hiç değişmedi. Tüm teknoloji gelişmelere rağmen insan insan olarak kalıyor.
Bill Gates’in liderlik özellikleri Hay Yuri
Caesar ile aynidir.
Tarihe bir göz atalım. Genç general Napolyon Bonapart İtalyan
ordusunun başına gelende şaşırmıştı.
Ordu kasası boş idi, mektup ve ya bildiri göndermeye bile
para yoktu. Ordunu soymuşlardı, askerler sefil haldeydi: yırtık giysilerde, yalın
ayak dolaşıyorlardı. Başkomutan ne yaptı? İlk önce hırsızları cezalandırdı-
kurşuna dizdi. Sonra tarihte hiç görülmemiş bir karar aldı : subaylara
askerlere işkence etmeyi yasakladı. Bu onun hayatında belki de en önemli karardı.
O işkenceyi yasaklayan yasa çıkardı. Bunu çiğneyenler için ölüm cezası
uygulanacaktı.
Düşünsenize 200 sene bundan önce nasıl bir karar alınıyor. O
zamanlar sıradan askere işkence ve ceza tüm dünya ordularında normal ve alışık
uygulama idi. Askerlik kölelik gibi bir durumdu, belki de daha vahim durumdu.
Napolyon’un aldığı karar öyle bir yankı uyandırdı ki, bunu kısa zamanda tüm
Avrupa hissetti. Aç ve yalınayak Fransız ordusu genç Bonapart’ın idaresinde
rüzgar gibi tüm orduları süpürdü attı. Napolyon’un ordusu sayısıyla ondan daha
çok olan, daha donatımlı orduları yenmeye başardı.
Peki Bonapart ne yaptı?
Aşağılamayı, işkenceyi yasaklayarak o askerin ruhunu, gururunu okşadı.
Napolyon diyordu ki, şerefi aşağılanmış insan kahraman olamaz. Ordu Napolyon’a
sevgi ve kahramanlıkla cevap verdi.
Napolyon onları en büyük özveriye ve kahramanlığa motife
etti. Bu motivasyonun sırrı nedir?
Sevgi ve saygıdadır. Napolyon her askerde geleceğin
komutanını görüyordu, her askeri kahraman sayıyordu, onlarla bir yemek yiyordu,
onlarla yatıyordu. Askerler onun uğruna ölüme gidiyorlardı, zorluklara göğüs
geliyorlardı. Neden? Napolyon onları gerçekten sevdi ve saygı duydu, onlarla
gururlandı.
İnsanlara kölelik taslamak, onları aşağılamakla büyük
sonuçlar elde edilmez. Köle her zaman bilinçaltı onu sevmeyen patrona zarar vermek isteyecektir ve bunu her
fırsatta yapacaktır.
Bazıları derler ki, ticarette sert ve acımasız olmak
lazımdır. Bu yanlış düşüncedir. İsmi zenginliğin sembolü olmuş Amerikan
milyarderi Rockefeller’in insanlarda en çok değer verdiği özellik uyumsallık ve
hoşgörüydü. Rockefeller’in sahip olduğu ve yönettiği “Standart Oil Kompany”
şirketinin yıllık geliri ülkenin milli gelirinden 1,5 çok idi. Günün birinde
onun yöneticilerinden birisi bir işte bir milyon dolar zara ettiğinde Rockefeller
işçisine paranın bir kısmını kurtardığına göre teşekkür etti. Milyarder
biliyordu ki, işçisi elinden geleni yapmıştır ve bu olaydan sonra daha iyi
çalışacaktır.
İnsanları yöneterek en iyilerden ders almak gerekiyor.
Sevgi, samimiyet, güven-bunlar en büyük hedeflere ulaşmanın temelidirler. Başarı
her zaman takım işidir, yalnız başına kimse günümüzde bir şey üretemez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder