27 Ocak 2014 Pazartesi

+ ENERJİ ALANINDAKİ KAYITLAR

                                                





                                                                   
Işıldayan Enerji Alanındaki kayıtlar



Aynı yeryüzünü sarmış güç akımları çizgilerine benzer insan teninde de enerji akımları-meridyenler vardır. Bunlar akupunktur noktalarında (bunlara minik çakralar diye biliriz) birleşiyorlar. Enerji meridyenleri işlevleriyle ayni kan dolaşım sistemine benzerler. Bunlar parlak Enerji Alanının arterleri ve damarlarıdırlar. Amerika’nın Kızılderili şifacıları bu meridyenlere ışıldayan enerji bedeninin“ışık nehirleri” derler. Mistik literatürde insan Enerji Alanını gören insanlar hakkında bir çok hikaye bula bilirsiniz. Peru’nun Güneyinde küçük kasaba vardır -“Kavaçi”-“görenlerin şehri” Burada küçük yaşlardan insanları her şeyde “ışığı “ görme özelliğini geliştiriyorlardı. Her insanın doğasında ışığı, enerji akımlarını görme yeteneği vardır, fakat biz maddesel gerçekliğe odaklanarak bu yetimizi kayıp ederiz.
Çakralar Işıldayan Enerji Alanının işlev organlarıdırlar. Çakralar bedenden birkaç santim dışarıda girdaplar halinde dönen koni şeklinde yapılanmalardır. Bunların ucu omurgaya girer ve ana dikey güç akımıyla temas eder. Çakralar dönerek enerji bedeninin ışıldayan maddesini içeri çekerler ve insanı. ruhsal, duygusal, yaratıcı besinle temin ederler. Çakralar geçmiş travmalar, stresler hakkında bilgiyi enerji alanına yüklerler, enerji alanı bu bilgileri kayıt eder.
Çakralar bizim nörofizyolojimizle  direk bağlıdırlar, bizim fiziksel ve duygusal halimizi denetlerler. Ayni zamanda çakralar  endokrin sistemini de kontrol eder, bizim davranışlarımızı etkilerler.
Işıldayan Enerji alanı bize şifa verecek ve ya bizi olumsuz etkileyecek bilgiler taşır. Enerji Alanı DNA ‘ya benzer: DNA’nın ikili sarmasında uzun ömrün formülü ve sağlık durumu yatar. Bunlar bizim organizmamızın haritasıdırlar, fakat bu çizilmiş plan durağan değildir, onun değişme özelliği vardır:  biz onu kötü ve ya iyi duygularımızla değiştire biliriz. Çözülmemiş psikolojik ve ruhsal problemler Enerji Alanında hoş gözükmeyen, çirkin çizgilerle iz bırakırlar. Ruhsal çalışmalarla elde edinmiş huzur ve denge Işıldayan Enerji Alanının en derin katmanlarına işler ve  bizim ruhumuzu yeniler.
Bizim anne rahminde bulunduğumuzda artık hazır kişisel yapılanma haritamızda bizim geçmiş yaşamlardan kayıtlarımız vardır: biz nasıl sevdik, acı çektik, nasıl hastalandık, öldük.
Metafizik literatürde,  genelde Doğu felsefesinde,  bu kayıtlara, saklanmış bilgiye Karma denilir. Bu karmik güçler hayatımıza devasa dalgalar şeklinde girerler, bizi alıp sürüklerler, onlardan kurtulma yolu yoktur. Bu güçlerin etkisinde biz geçmişte yaşadığımız davranışları tekrar ederiz ve olayları çağrıştırırız. Bu karmik kayıtların Enerji Alanının neresinde olduğunu bilmek ve ya görmek çok önemelidir. Biz onları sile bilsek birçok şeyi değiştire biliriz.
Enerji bedeninin en dış katmanında koruyucu katman vardır. O gerçekten koruyucu işlev yapıyor, ayni bizim tenimiz bedenimizi kaplayıp koruduğu gibi. Travmaların, hastalıkların izleri bu katmanda kalıyorlar, bu izler aynı camın üzerine çizilmiş resimlere benzerler.. Mesela kronik hastalıkla mücadele eden birisinin Enerji Alanında barışık sistemini etkileyen, bastıran izler görmek mümkündür. Bu izleri silmeyince hastalığın iyileşmesi yıllar ala bilir, kişi bu hastalığa hep yatkın kalır ve o biri hayatına taşır. Düşünce-duygu katmanında oluşan kayıtlar insanın belli hayat tarzını sürdürmeye sevk eder, belli ilişkiler kurmaya iter. Bu kayıtlar bizim duygusal hayatımızı şekillendirir. Efir katmanındaki kayıtlar bizim fiziksel durumumuzu, varoluşumuzu etkiler. Nedensel düzlem (ruh) bizim kaderimizi, hayat yolumuzun karakterini belirler, ruhsal gelişimimizi denetler.

Enerji Alanında bulunan kayıtlar ayni bir bilgisayarın hafızasında elektron mesaja benzer. Biz hard diski açıp içerisine baka biliriz, ama burada ne bir harf, ne işaret ne de rakam görürüz, çünkü bilgisayarın dili 0 ve 1 den oluşan manyetik yazıdır. Işıldayan Enerji Alanının dili de kodlanmıştır. Enerji alanında biz kayıtları koyu, durağan gölcükler gibi görürüz (tabi görme yetimizi olunca). Harekete geçtiği zaman bu kayıt kendi programını başlatıyor, gereken gücü Enerji Alnından temin ediyor. Programı durdurmak mümkün değildir, o sanki dağdan akan güçlü sel gibidir, onun istikametini değiştirip geri döndüremezsiniz. Bu durumda bize engelleri aşmak ve müsait bir yerde duraklamak düşer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder