Her insanın iskeleti ayni kemik sisteminden oluşmuştur.
Bizim enerji bedenlerimizin de kuruluşu aynidir: meridyenler ve çakralar.
Çakralar dönen enerji girdaplarıdırlar, Sanskritçe “çarka” tekerlik anlamına
geliyor. Çakralar bedenimizin 10-15 santim dışında dönüyorlar ve omurgamızla
sinir sistemimizi birleştiren merkezlerdir. Çakralar organizmamızın direk sinir
ağına işleyen kanallardır. Onlar saat
yönünde hareket ederler.
Her çakranın kendine
ait titreşimi vardır ve biz bu titreşimi gökkuşağının bir rengi gibi algılarız.
Yeni doğmuş bebeğin çakraları parlak ve saftırlar (kırmızıdan mora kadar). Büyüdükçe
çakraların rengi değişir, koyulaşır, matlaşır. Travmalar ve kayıplar çakralarda
olumsuz izler bırakıyorlar. Çakrada biriken kirlilik onun ilkel hızını
yavaşlatır, çalışmasını engeller ve bu yaşlanmaya yol açar. Enerji uzmanı ve ya
şaman çalışmalarıyla çakraya şifa vere bilir ve çarka eski haline ve hızına
döner.
Çakraları arınmış insanın enerji bedeni gökkuşağının tüm
renkleriyle ışıldamaya başlar.
Yogalar yedi çarka olduğunu kabul ediyorlar. Fakat
Kızılderiler’in geleneğinde 9 çakra vardır. Bazı şifacılar ve duru görüler de
bu iki çakranın var olduğunu söylerler. Yedi çarka fiziksel bedende
yerleşmektedir, 8 v 9 çakralar beden dışında yerleşmişler. Amerikan yerlileri 8-ci
çakraya “Virokoça” diyorlar- bu Yaratıcının adıdır, “ kutsal kaynak” anlamına
geliyor. 8-ci çakra enerji alanında tepe çakranın üzerinde yerleşiyor. O
kafamızın üzerinde güneş gibi dolaşıyor. Bu bizim Ruhla birleştiğimiz yerdir,
Yaratıcının bize “temas” ettiği yerdir. 8 –ci çakranın kafanın üzerinde ışık
huzmesi şeklinde azizlerin, İsa’nın ve havarilerin resimlerinde görüyoruz.
İnsan öldüğünde 8 çakra elips şeklini alıp ışığıyla tüm
başka çakraları kaplıyor. Azap ve arınmadan sonra 8 çakra yeni beden yaratıyor
ve bu hep yeni doğma sürecinde tekrarlanıyor.
8 çakranın kaynağı 9 çakradır- Ruh. O Işıldayan Enerji
Alanının dışındadır ve Kozmosa uzuyor. Bu Ruhla bir olan Evrenin kalbidir.
8 çakra Allahın insanın içinde varoluşudur, 9 çakra ise
insanın Allah’ta olan parçasıdır.
8 çakra kalbimizi, özel, bize ait ruhumuzu temsil eder. 9
çakra ise tüm var olanın içindedir, o tektir ve birdir, sonsuzdur ve daima
vardır.
8 çakra bizim kişiliğimizi temsil eder ve zamanla
ilişkilidir. 9 çakra zamanın ötesindedir, hep var olan ve değişmezdir, onun ne
başlangıcı ne de sonu vardır.
Çakralar organizmaya giren doğal yaşam enerjilerinin
benimsemesini denetler. Bu yaşam enerjileri bu besinlerde mevcuttur:
- bitki ve hayvanlar
- su
- hava
- güneşin ışığı
- Evrensel yaşam enerjisi ( Chi enerjisi)
Besinler organizmamıza kaba besin
kaynaklarından( bitki ve hayvan) ve daha ince besin kaynaklarından(ışık ve
enerji) gelir. Su, bitkisel ve hayvani besinler bizim sindirim sistemimize
girer, oksijen- akciğerlerimize, güneş ışığı- tenimize, Chi –çakralara.
Su ve hayvani besinler sindirim organlarda dolaştığı gibi,
enerjilerde çakralarda hareket ediyorlar. Nasıl midemiz, bağırsaklarımız
tıkanınca biz gereken besini alamıyorsak, ayni çakralar tıkandığında bizim Enerji
Alanımız hep biriktirdiği yaşam enerjisini benimseyemiyor.
Çakralardan ışıldayan iplikler
uzuyor ve bizi ağaçlarla, denizle, doğayla, başka insanlarla bağlıyorlar. Çakralar
bedenimizle geçici süre için birlikteler, öldüğümüzde onlar 8 çakrayla birleşip
görünmez alemde varlıklarını devam ediyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder