9 Aralık 2013 Pazartesi

+ AİLE İÇİ DERSLERİMİZ



                                     AİLE İÇİ DERSLERİMİZ

 


          Evliliklerde karmik dersleri bir birine verecek kişilerin bir araya getirilmesi fikri size doğru gözüktüyse, kendi ailenizde karmik araştırma yapa bilirsiniz. Eşinizin hangi özellikleri sizde negatif duygular uyandırıyor. Neyi kabul edemiyorsunuz? Sizi sinir eden alışkanlıkları var mıdır? En çok sınır olduğunuz şey nedir? Bu özellikler evin düzenlenmesine, para harcamasına, karakterine ait ola bilir. Anlamaya çalışın, sizi eşinizde rahatsız eden özellikler fazla değer önemsediğiniz şeylerdir. Yapıştığınız değerler sizin karmanızı çoğaltıyor. Siz aile partnerinize ne kadar çok negatiflik duyarsınız o kadar çok karma üretirsiniz. Ayni işlemi eşiniz için de yapın. Eşinizin sizde neyi eleştirdiğini, neye kızdığını, sizinle neden tartıştığını düşünün.
Kendi karmik derslerinizin nedenlerini anladıktan sonra bir karar verin  Her şeyi olduğu gibi  bıraka bilirsiniz. Ve ya kendiniz için değişme kararı alırsınız. Eşinizin nasıl olması gerektiği düşüncelerinizden vaaz geçersiniz, onu olduğu gibi kabul etmeyi denersiniz. Eşinizle ilgili sıkıntılarınızı bıraktığınızda onunla yolunuzu devam etmek ve ya ayrılmak kararını da daha sağlam şekilde vere bilirsiniz. Eşinizin artıları onun eksiklerinden ağır basınca (sizin için tabi) yolunuzu devam edersiniz. Ama ondan kendi hayallerinizin doğrultusunda beklentinize son vermelisiniz. Eşiniz bu dünyada kendisini var ediyor, sizin hayallerinizi, idealarınızı değil. Bunu iyice hissettiğinizde onu kendi haline bıraka bilirsiniz. Aile içinde huzur ve karşılıklı anlayış da o zaman başlar.
Partnerlerin kafalarında oluşturdukları idealizeler yüzünden aileler yıkılıyor. Eşler kendi değerleri doğrultusunda hareket ediyorlar,  her biri karşısındakini kendine göre değiştirmeye çalışıyor, bu şiddetli çatışmanın sonucunda da ayrılmak zorunda kalıyorlar. Ama eşlerin her birisi kendi değerlerinden vaaz geçip, onların önemini düşürüp karşı taraftan beklentilerini azaltsa, o zaman ortak bir noktada buluşa bilirler. Ve burada garip bir şey daha vardır. Beklentilerimizden, taleplerimizden çıktığımızda karşı taraf da değişime başlıyor. Bizim idealize ettiğimiz  değerler azalınca karmik eğitime ihtiyaç kalmıyor, artık eşimiz bize ders verme konumundan çıkmış oluyor (tabi bunu bilinçaltı yapıyor). Hayatımızdaki tüm değişimler kabullenmeden başlar. Aile hayatında da eşinizin sizi sınır ettiği şeyleri kabul ettiğinizde, onu olduğu gibi kabul ettiğinizde o sizi rahatsız eden özelliklerinden vaaz geçer.
Mesela, eşiniz eve geç gelmeyi adet etmiştir. İşten sonra arkadaşlarıyla takılıyor, futbol izliyor, spora gidiyor –bir sürü nedenle eve geç geliyor. Sizin oluşturduğunuz modele göre, ki bir tek bu modelin doğru olmasından eminsiniz, eşinizin size ve çocuklara vakit ayırması şarttır. O, işten hemen koşarak eve gelecektir, beraber akşam yemeği yenilecektir. Sonra çocukların dersleriyle ilgilenecektir, onlarla vakit geçirecektir. Ve ya sizinle yürüyüşe çıkacaktır. Mutfakta size yardım edecektir, evde gereken tamiratları yapacaktır. Bu durumda siz ne kadar eşinizi yanınızda, evde olmasını isteseniz, bir o kadar o dışarı can atacaktır. Ve siz bir süre onu rahat bırakıp, değinmeyip, her şeyi içinize atsanız bile değişen bir şey olmaz. O, aynen kendi bildiğini yapmaya devam eder. Ama siz bir gün sakince oturup düşünseniz, kendi içinizde bir şeyleri değiştirmeye başlasanız karşı taraf da değişmeye başlar. Şimdi sizin içinizden gelen haykırışı bile duyar gibiyim. “ O, suçludur, onun değişmesi gerekiyor, benim değil. O, istediğini yapacak, ben ise burada kendimi değiştireceğim,”ve saire. Haklısınız-derim. Ama ne yapalım, hayatın bize sunduğu genel kural böyledir: Biz değişmeden, hiç bir şey DEĞİŞMEZ. Şimdi eşinizle yolunuzu devama etmeyi istediğinizde onu olduğu gibi kabul edeceksiniz. Bazı kadınlar ve erkekler bunu içgüdüsel olarak yapıyorlar zaten. “Onun yapısı öyle”-derler ve endişeyi bırakırlar, sorun yapmazlar, konuyu böyle kapatırlar. Sizde hayalinizdeki güçlü idealizeden vaaz geçip aynen bunu diyeceksiniz kendinize:” Ben zaten misafirim bu dünyada. Burada benim olan hiçbir şey yoktur. Eşim de istediği gibi yaşaya bilir, benimle evlendi diye başka birisi olmadı, onun kendini var etmeye hakkı vardır.”  Ve ya bu size uygun başka cümleler ola bilir. Önemlisi burada ondan olan beklentilerinizi ve davranışları bırakmaktır. Ama bu gerçek bir bırakma olacaktır, sizi rahatlatan ve size huzur kazandıran bırakma. Yani eşiniz eve geç geldiğinde somurtmuş halde onu karşılayıp susmak değildir. Siz eşinizle olağanüstü bir şey olmamış gibi normal, güler yüzlü davrana bilseniz, bunu içten yapa bilseniz - o zaman gerçekten değişim olmuştur demektir. Siz içinizde mutluluğu ve huzuru bulduğunuzda, eşinize negatif duygulardan kurtulduğunuzda karmik derse son vermişsiniz demektir. Ve zaman içinde bu dersin gerçekten bitmesini ve bu konuda artık probleminizin olmadığını göreceksiniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder