16 Aralık 2013 Pazartesi

+DEĞİŞİME İLK ADIM




                            DEĞİŞİME İLK ADIM






    Karar şablonlarını doğuran kaynakları “Değişen kimdir?” adlı makalemizde (nazlialimova@blogspot.com) araştırdık. Geride kalmış bir kaynağı da burada ele almak istiyorum. Bu bizim alışık davranış biçimlerimizdir. Daha doğrusu otomatikman gelişen davranışlarımızdır. Burada “ çok para zarar verir”, ve ya “kimse beni kullanamaz” gibi düşünce kalıplarından söz etmiyorum. Zihnimizin kontrolünde olmayan bedenimizin modelleridir. Neyi kast ediyorum? Mesela siz her sabah arabanızla işe gidiyorsunuz. Belli bir zaman aşamasından sonra siz bu yolu otomatikman izleyeceksiniz. Siz başka problemleri, konuları düşündüğünüzde, bedeniniz Zihninizin kontrolü olmadan(zihniniz mesela dünkü akşam yemeğine dalmıştır) arabayı kullanır ve sizi işe götürür. Gözleriniz, ayaklarınız ve elleriniz bu işi yaparlar. Yolda alışık olmayan bir durum oluştuğunda (Trafik kaza, yolun kapanması) Zihin hemen devreye girer ve yeni plan oluşturur (başka yola sapma) ve alışık duruma geri dönünce yine işi bırakır: müzik dinler, geleceği planlar. Eğer sizin hep kullandığınız yolda eczaneye ve ya markete uğramanız gerekiyorsa, siz gereken yerlerin yakınında durmayı unutursunuz, yolunuzu devam edersiniz. Zihniniz size yapmanız gereken şeyi zamanında hatırlatsa, sizi uyarsa, siz arabayı arabanı park edersiniz. Böyle durumları yaşadığınızdan eminim.
Şimdi düşünün yoğun trafikte araba kullanmak için bir bilgisayar icat etseler ne kadar programcı üzerinde çalışır ve ne biçim bir hard disk gerekecektir. Bu olağanüstü hard disk bizim kafamızda doğuştan vardır ve üç sınıf eğitim görmüş kişi bile onu kullana bilir. Biz ise bu bilgisayarı rast gele programlarla doldurup hayatımızı zorlaştırıyoruz. Yapacağımız iş, onun tüm özelliklerini öğrenip kullana bilmek ve istediğimiz programları ona yüklemektir. Bilmemiz gereken şeyleri özetleyelim.
Bizi idare eden üç farklı parçamız vardır: BİLİNÇ VE BİLİNÇALTI,  DUYGULAR, İÇGÜDÜLER. Bunlardan her birisi zaman zaman yönetimi ele geçiriyor ve duruma hakim ola biliyor.
Zihnimiz doğru kakar vermek için deneyimlerimizi, yaşantımızda biriktirdiğimiz bilgileri ve hazır davranış kalıplarını kullanıyor (düşünce kalıplarımız, değerlerimiz de buraya aittir.) Bilinçaltımızın Hazır Karar şablonları içeren bölümünde bir takım durumlar için kalıplar vardır. Zihin bu karar şablonları bölümünden karar verme aşamasında hazır cevaplar alıyor ve onların doğru ve değişmez olduğundan emindir. Mesela: “Ben Müslümanım Yahudi ile evlenemem.”  “Ben dans edemem".
Karar şablonları bölümünde bir olay ve durum için bir tek karar vardır, o çoktan burada boş olan yeri tutmuştur. Zihin iç çatışma oluşmasın diye oraya başka şablonları sokmaz. Yeni şablonlar hemen ret ediliyor.
Eski karar şablonlarının, düşünce kalıplarının değiştirilmesi çok sert yaptırımlar sonucu gerçekleşe biliyor. Orduda hizmet, ceza evine düşmek, savaş çoğu kalıpları kırar ve yenilerini yaratır.
Şablonlar derin içsel çalışmalarla da değişe biliyorlar. Bazı meslekleri elde etmek için kişi içindeki eski kalıpları kırmak zorunda kala bilir, yeni alışkanlıklar edinir
Karar verme mekanizmasını nasıl çalıştığını öğrendiğimizde biz değişime götüren yolları da bula biliriz.
Şimdi size kendinizde yönetime hangi parçanızın el koyduğunu öğrenin. Uyanık olduğunuz zamanlarda sizin bedeninizi yöneten Duygu mu, İçgüdü mü ve ya Zihniniz mi? Bunların arasında paylaşılan zamana bakın ve gerçek Yöneticiyi ortaya çıkarın
Şimdi bir düşünün, hangi özelliklerinizden hoşlanmıyorsunuz? Sizce bu özelliğinizi doğuran sebep nedir? Nasıl doğduğunuzu öğrenin. Kararsızlığınız, suçluluk duygusu, alınganlığınız –bunları oluşturan sebepler nedir? Çocukluğunuzda yaşadıklarınızın şimdiki hayatınızla bir ilgisi var mı?  Kim, ne zaman sizi derinden etkilemiştir?
Bunların hepsini düşünün, ama suçluyu aramaya kalkışmayın, kimseye hesap sormayın.

Siz şimdi hoşunuza gitmeyen taraflarınızın kaynağını anladınız ve ya tahmin ettiniz. Kendinizi tebrik edin-siz değişim yoluna girdiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder