16 Aralık 2013 Pazartesi

+BİOLOJİK BİLGİSAYARI RESETLEME





                                BİYOLOJİK BİLGİSAYARI RESETLEME
    


Bilinçaltınızın bir bölümünü kaplayan karar verme şablonları sizin yaşantınızda davranışlarınızı belirlediğini öğrendiniz. Mesela varsayalım ki, bu bölümde size çocukluktan aşılanmış bir kalıp yerleşmiştir: “Ben hiçim, benden bir şey olmaz, kimse beni sevmez”. Bu kalıp uzun yıllardır hayatınızı zehirliyor- özel hayatınız yoktur, evlilik yapamıyorsunuz, kendinize göre iş bulamıyorsunuz ve saire. Bunların hepsini değiştirmek istiyorsunuz. Yani özgüveni olan, akıllı, başarılı, istediklerini elde ede bilen birisi olmak istiyorsunuz. Bunun için ne yapmalı? 
Sadece bilinçaltınızdaki yanlış kalıbı silip yerine yeni ve sizi memnun edecek düşünceyi yerleştirmek. Sizin başarılı, sevimli, güçlü birisi olduğuna dair yeni karar oluşturmak.
Başka değişle yapacağınız şey biyolojik bilgisayarınıza format attırıp oraya yeni bilgiler yüklemektir.
Bu fikir tamamen doğrudur, birçok insan da bunu yapmaya çalışıyor. Bu konuyla ilgili psikologlar, filozoflar, siyasetçiler, reklam uzmanları, devlet adamları çalışma yapıyorlar.
Çalışmaların o kadar başarılı olmasını söyleyemeyiz, çünkü dünyada somurtkan ifadeli yüzler güler yüzlerden daha fazladır.
Bakalım yeni düşünceleri aşılama işinde hangi başarılar elde edinmiştir?
Politikacılar, din adamları bu işte daha başarılı olduklarını söyleye biliriz. Onlar bir ideanı ortaya attıktan sonra binlerce insanı peşlerinde sürüklüyorlar. Onlar kendi idealarını kafalarında kayıt ettikten sonra ona kendileri inanır ve kendi ideasını tek doğru olduğunu savunurlar. Düşüncelerine sarılıp onları öyle içten ve coşkuyla tebliğ ederler ki, başkaları da buna inanmaya başlar.
Marks ve Engels tarafından yaratılmış komünizm idealarını hatırlayalım. Onlardan daha aktif insanlar bu ideaları hayata geçirmeye başladılar ve Gezegenimiz bunun sonucu son 150 yılda sarsıntılar yaşadı.
Medya, Televizyon, İnternet bizi sürekli programlamaya çalışıyor. Bu dış programlamalardan kaçış yoktur. Yeni idealar bizim evimize kadar geliyorlar, her gün, her saat, her yıldan yıla bize bir şeyler aşılanıyor. Böyle giyin, bunu ye, bu kadar kilon olsun, bunu satın al, buna ulaş.
Bu yöntemler kendilerini bir birey değil de, daha çok toplumun parçası hissedenler için etkilidir. Özgün kişiliğe sahip, bağımsız ve kendine güveni olan birileri ise başkalarının programından fazla etkilenmezler.
 Bazı kişisel gelişim merkezlerinde yeni davranış biçimlerini yüklüyorlar. Bunun için insan üzerine istediği özellikleri taşıyan kişilik maskesini takıyor, zorunlu olarak yeni alışkanlıklar ediniyor. Mesela özgüveni artırmak için kişi sokakta birilerine yaklaşıp konuşuyor, tanışmak istiyor. Burada mantık böyledir: bazı hareketleri sürekli yaptığında bilinçaltı onları kayda alıyor ve bu hareketlerin ola bileceğine izin veriyor. Önceki düşünce kalıbı, yani bu tür davranışının mümkün olmaması kaydı siliniyor, yerine yenisi yazılıyor.
Siz olmak istediğiniz kişinin “giysisini” üzerinize çekip birkaç hafta onun gibi olsanız bilinçaltınızda yeni davranış şablonu oluşacaktır.
Siz de bu yeni kalıba alışıp kendinizi yeni giysilerde rahat hissetmeye başlarsınız. Yeni hayatın detayları da zaman içinde oluşacaktır.
Her şey çok basit gözüküyor, ama kuruşu sayarken kendinizi zengin nasıl hissedersiniz? Ve ya sevgili uzaktan bile gözükmeden nasıl aşık olursunuz?  Ve içinizde hep kuşku olur yaptıklarınıza dair.

Bir dönem yeni kayıt oluşturmakta kullanılan yaygın metotlardan birisi de meditasyon idi. Ama maalesef dünyevi problemlerin çözümünde meditasyon çalışmaları başarılı olamıyor.  Meditasyonun genelde ruhsal çalışmalar yapan kişilere faydası olur, kişisel gelişimi hızlandırır.
Yeni düşünce kalıbını oluşturmada bir başka yöntem de olumlamadır. Gerekli davranış biçimlerini bilinçaltına yerleştirmede son yıllar geniş şekilde kullanılan en başarılı metot olumlamadır. Yani düşünce formunu binlerce kez tekrarlayarak ve ya yazarak gerçekten bu düşünceyi bilinçaltınıza yerleştirirsiniz. Yeni olumlu düşünce sizin dünyaya bakış açınızı değiştirir ve doğal olarak dünyanız da değişir. Pozitif düşüncelerle, olumlamalarla çalışmak hakkında birçok kitap yazılmıştır. Biz de daha önce yazdığımız makalelerde bu yöntemi size sunmuştuk. Ama burada sorun o ki, çoğu insan gerekli zamanı bu işe harcamıyor, çabuk pes ediyor ve eski haline geri dönüyor. Olumlamalarla ciddi değişimlere sahip olan kişilerin sayısı bu arada %10 geçmiyor.
Sonuç: bilinçaltına yeni düşünceleri, değerleri, davranış biçimlerini yükleyen metot çoktur. Ama bundan mutluluğu elde etmiş insan azdır. Peki, ne yapmalı?

Tabi her zaman yapacak yeni bir şeyler vardır. Bunu ise bundan sonraki makalemizde konuşuruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder