BEYAZ ATLI PRENS
Diyelim ki, siz de mutlu bir yuva kurmak istiyorsunuz, ama
beyaz atlı prens ufukta gözükmüyor. Birçok ilişki hayatınızda yaşadınız, ama
bunların hepsi hüsranla bitti, hayalleriniz suya düştü. Belki de hiç hayalleriniz
yoktu, evlenmek istemiyordunuz, ama şimdi yaş geldi 35-36 ya ve siz artık
evlenmek istiyorsunuz. Ne yapmalı? Eğer bundan önceki makalelerimi okuduysanız,
bilinçaltınızda sizin evlenme düşlerini engelleyen programlar yattığını
bilmeniz gerekiyor. Şimdi bu programları yüze çıkarmaya çalışalım.
Bir kağıt parçasına sizi yaşamınızda derinden etkilemiş olayları ve
insanları sırasıyla yazın.
Yaşadığınız olayı ve duyguları hatırlamaya çalışın. Bir
bakın, derin duygular içerisinde hangi düşünceleri ürettiniz? Bilinçaltınıza
kayıt etmiş olduğunuz düşünceler nedir? Ne gibi programlar oluşturdunuz o
zaman? Bulduklarınızı yazın.
Şimdiki hayatınıza geri dönün. Şuan yaşadıklarınızın geçmişte
stres halinde yarattığınız programlarla bir ilgisi var mı? Mesela,
çocukluğunuzda anne babanız kavga ettiklerinde siz çok korkmuşsunuz ve
kendinize :”ben hiç evlenmem” –demişsiniz. Ve ya sevgiliniz yakın arkadaşınızla
sizi aldattı ve siz :”Erkekler basit yaratıklar, ben hayatta kimseyle
evlenmem”-demişsiniz.
Bu işlemleri yaptıktan sonra probleminiz de aydınlanacaktır.
Şimdi size engel olan negatif düşüncelerinizi buldunuz. Bu negatif düşüncelerin
köklerini çıkarıp atmadan değişimi sağlayamazsınız. Yeni olumlu düşünceleriniz
de işe yaramaz, çünkü onlara bilinçaltında şimdilik yer yoktur. Bazı olumlamalar
bundan dolayı çalışmaz.
Bilinçaltınızı bir bahçe gibi düşünün. Bahçenin her tarafını
çalı ve ot sarmıştır. Siz ise burada güzel bir kımızı gül ekmek istiyorsunuz.
Önce çalıları ve yararsız otları temizleyeceksiniz. Bazıları kolaylıkla çıkar,
bazı çalılar derin kök salmışlar. Bunlar sizin derin negatif programlarınızdır ve onları destekleyen enerji blokajları vardır ( bu blokajlar hissettiğiniz
üzüntü, öfke ve kızgınlıktan doğup bedeninizde kalmışlar). Mesela derin kök
salmış böyle bir düşünceniz ola bilir: “ Sevgi yoktur. Kimseyi sevemem. Ben
evlenemem. Beni anlayacak erkek yoktur.” Bu çalı artık ağaç şeklini almıştır-
burada sizin yaşadığınız olaylardan doğmuş düşünceleriniz yatıyor.
Diyelim ki, sizin bilinçaltı “bahçesinde” ektiğiniz yeni gül
bu düşünceyi simgeliyor: “ Ben aşkı hak ediyorum. Benim ruh eşim bana
doğru geliyor (beyaz atta ve ya mersedeste ).
Biz çok mutlu olacağız ve birlikte yaşlanacağız.”
Böyle bir düşünceyi oluşturmak tek başına işe yaramaz. Bu
düşünce eminlik ve duygusallık içermelidir. Yeni programı çalıştırmak için net
bir planınız olacaktır:
1. Neyi
istediğinizi seçin (evlenmek)
2. İstediğinize
( prense) size uygun özellikler yükleyin, onu gördüğünüzde hemen tanımanız için
3. Hayalinizi
hep aklınızda tutun, kuşkulara ve korkulara onu yok etmeye izin vermeyin
4. Sakin
olun, endişe etmeyin, isteğinizi idealize etmeyin: hayaliniz vakti gelince
gerçekleşecektir.
Şimdi bilinçaltı bahçemize geri
dönelim. Siz burada çalıları temizleyip zarif bir gül ektiniz. Bu sizin aşkınızın
ve mutlu yuvanızın gülüdür. Burada “ben artık sevemem”, “kimse beni anlamaz”,
“aşk yoktur” şeklinde olan derin köklere sahip negatif düşüncelerinizi
temizlediniz. Peki gerçek hayatta bunu nasıl yaparsınız? Affetme formülünü
kullanırsınız. Affetme formülü hakkında 25 kasım makalemizde etraflı bilgi
verilmiştir :”Affetme formülü”-Hayallerin gerçekleştirme teknikleri
nazlialimova@blogspot.com
Yeni düşünceyi bilinçaltına
başarıyla yerleştirdikten sonra günlük hayatınıza dalıp onu unutmayın. Gülün
büyüyüp açması için ona bakmak, vaktinde sulamak lazımdır. Siz de düşüncenize
zaman ve enerji ayırın. Bilmeniz gerekiyor ki, bu çalışmada çabuk sonuç alanlar negatif deneyimi
olmayanlardır. Ama birkaç olumsuz aşk hikayeniz varsa sizin yeni düşüncenizin
sonuç vermesini beklemeniz gerekecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder