KENDİNİZE SORACAĞINIZ ÜÇ ÖNEMLİ SORU
NEDEN?
Artık biz hayatın bizim içimizdekileri bize sunduğunu
biliyoruz. İçteki dışa yansıyor.
Biz acımızı, hatalarımızı, sıkıntımızı kabul etmedikçe
sorunları çözme fırsatını kaçırıyoruz. Ama hayat bize içimizde olanları görme
fırsatı veriyor. Bize en kısa yolda ne yapmalı, nereye gitmeli bilgisi
ulaşıyor.
Kendi düşüncelerinizi ve duygularınızı araştırsanız kendi
blokajlarınızı bulursunuz. Hatırlatmak istiyorum ki, duygu ve düşünceler hayatımıza somut olayları
çekiyorlar. Sizde bir duygu-düşünce harekete geçtiği zaman bilmeniz gereken şey- bilinçaltındaki bir blokaj yüze çıkmıştır ve çözülmesini istiyor. Onunla
çalışmanız lazım. Nasıl? Kolay ve kullanışlı bir yöntem- durumu, olayı, problemi
göz önüne getirip soru sormaktır.
Kendinize soracağınız ilk soru-NEDEN? Neden bu benim başıma
geldi? Anlamam gereken şey nedir?
Gelin bu işlemi burada beraber yapalım. Mesela hep böyle bir
durum oluşuyor: evde, işte kimse sizi ciddiye almıyor, kimse fikrinizi size
sormuyor.
Neden?
Zaten onlar kimseyi dinlemiyor (eşim, patronum)
Neden sizi dinlemiyorlar?
Çünkü ben kendimi savunamıyorum, derdimi anlatamıyorum.
Neden?
Bilmiyorum.
Bu cevap değildir. Neden?
İşte. Böyle oluyor.
Burada gördüğünüz gibi kişiliğin bir kısmı kaçıyor,
saklanmak istiyor.
Neden?
Bilmiyorum.
İçinize gidin ve kendinize neden böyle olduğunu sorun.
Kişi düşünmeye başlıyor, kendini analiz ediyor.
Belki karaktersizim,
ondan.
Neden?
Bilmiyorum. Ben ne istediğimi açık söyleyemiyorum.
Burada artık dura biliriz. Kişi içindeki duvara dokundu. O
duvarı hissetti, ama şimdilik ne olduğunu anlamadı. Bu da bir gelişim
–içinizdeki bir sertliğe dayanmak. Bununla artık çalışabilirsiniz. Daha da
sorular sorarak siz içinizdeki blokajı yüze çıkara bilirsiniz.
Bizim misalimizde kişi kendi korkusunu buldu- kendi
ihtiyaçlarını açıkça belirtmek. Korku adlandırılmıştır. Bilincin korkuyu
aydınlattığında korku erimeye başlar. En önemlisi korkuyu bulup adını
koymaktır.
Korkularla çalışmanın birçok yöntemi vardır.
Bunlardan birisi hayatınızın her anı korkunuzun üzerine
gitmektir. Bu güçlü ve iradeli insanlar için uygun metottur. Ama şimdi hemen
kendinizi güçsüz ilan etmeyin. Bilin ki, iradeli insanların hayatında daha
büyük problemler oluyor. Onların hayatı dışarıdan güllük gülistanlık olsa da,
özel hayatları iyi gitmez, ailelerinde sorunlar yaşarlar.
Başka bir yol da izleye bilirsiniz. Bir problem
yaşadığınızda korkunuzu bilin, hissedin ve onun akıp gitmesine izin verin. Onu
sadece izleyin. Her seferinde o daha da küçülecektir ve siz kendinizi daha güvenli
hissedeceksiniz. Durumdan, olaydan kaçmayın, saklanmayın. Gücünüz yettiği kadar
orada olun. Kaçtığınızda ise nasıl kaçtığınızı izleyin.
Yaptığınız şeyde olmak-tüm durumlar için size gereken
anahtardır.
Eğer siz kaçtınızsa-kaçtığınızı görün. Eğer yalan
söyledinizse- yalan söylediğinizi görün.
Bazıları olan durumu görmemek için içlerine kapanırlar. Bu
en büyük hatanız olur.
Biz gerçeğin yüzüne bakmadığımızda hayatımızda hiçbir şeyi
değiştiremeyiz. Ne olduğunu bilin ve görün. Kendinizi her durumda izleme
alışkanlığı edinin. Zaman içinde nasıl değiştiğinizi ve güçlü olduğunuzu göreceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder